Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada CHP’deki kurultay ve soruşturma süreçlerini “parti içi mesele” olarak nitelendirerek, iktidarın bu tartışmalarda taraf olmadığını söyledi.
CHP yönetimini yargıya saygı göstermemekle eleştiren Erdoğan, “Boş işlerle uğraşacaklarına hukuk mücadelesi nasıl verilir, bize bakıp öğrensinler.” dedi.
"Ana muhalefet partisinde yaşanan gelişmeleri milletimiz ibretle izliyor, parti içi kavgadan, didişmeden başlarını dahi kaldıramıyorlar." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
Daha 2 sene öncesine kadar yere göğe sığdıramadıkları cumhurbaşkanı adaylarına bugün en ağır hakaretleri etmekte hiçbir beis görmüyorlar. Anlaşıldığı kadarıyla, düşeni yemek bir CHP geleneği. CHP'de süregiden iç savaş tabii ki CHP'nin iç meselesidir. Kimin kime ne dediği, hangi ithamlarda bulunduğu, hangi hakaretleri ettiği CHP içinde kimin kimi hançerlediği bizi ilgilendirmez. Bizi ısrarla çekmek istedikleri kurultay tartışmaları da yine CHP iç sorunudur. Yargıya taşınan davanın tüm tarafları dikkat edin, CHP'lilerden oluşuyor. Daha burada zikretmeye bizim edebimizin el vermediği yüz kızartıcı iddiaları dillendirenlerin hepsi CHP'lilerden başkası değil. Bu kavganın, bu bilek güreşinin hiçbir yerinde biz yokuz. Aynı durum diğer soruşturma ve kovuşturmalar için de geçerlidir. Eğer konuyla ilgili suçlayacak birilerini arıyorlarsa AK Parti'ye veya bize değil, gitsinler eski ve yeni yol arkadaşlarına baksınlar, dava dosyasında kimlerin isimlerinin yazılı olduğuna baksınlar.
"'Yargı kararını tanımayız' demek kimsenin haddi değildir"
Biz bugüne kadar bu kavganın, bu rekabetin, bu meydan muharebesinin tarafı olmadık. Bundan sonra da olmayacağız. Yolu adliyeye düşen herkes gibi CHP'liler de mahkemede kozlarını paylaşır. Delillerini sunar, savunmalarını yapar, bağımsız ve tarafsız Türk yargısı da en doğru, en isabetli kararı verir. Nihayetinde şeriatın kestiği parmak acımaz. Yargı mensuplarına parmak sallamak, ‘yargı kararını tanımayız’ demek, mahkemeler üzerinde baskı kurmak kimsenin hakkı da haddi de değildir. Özgür efendinin siyasetle ilişkisi bizim unuttuğumuz dönemlerden çok daha gerilerde kaldı. Şiir okuduğumuz için ceza aldığımız davada da partimize açılan kapatma davasında da duruşumuz tavrımız ne söylediğimiz bellidir. Boş işlerle uğraşacaklarına hukuk mücadelesi nasıl verilir, bize bakıp öğrensinler. Haksızlığa uğrasak da kimseyi tehdit etmedik, kimseye hakaret etmedik, 'yargıyı tanımıyorum' demedik. Savunmamızı yaptık. Yargının verdiği karara teslim olduk. Aynı olgunluğu, aynı özgüveni, aynı hukuka saygıyı maalesef CHP'de ve CHP yönetiminde göremiyoruz. Bunun takdirini milletimizin çok iyi yaptığına ve yapacağına inanıyorum.
Türkiye'nin yapıcı bir siyaset diline ihtiyacı olduğunu vurgulayan Erdoğan, muhalefeti kutuplaştırıcı ve gerginlikten beslenen bir çizgide olmakla suçladı.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Temennimiz ana muhalefet partisinin milletin asli gündemine dönmesidir. Bölgemiz yangın yerine dönmüşken, dünyada tarihi kırılmalar ve krizler yaşanırken, Türkiye yarım asırlık bir sorununu çözmeye çabalarken, hasılı ortada bu kadar yakıcı ve hayati meseleler varken ana muhalefetin 3-5 belediye soyguncusunun oyuncağı hâline gelmesi, bununla da kalmayıp gerginlikten, kutuplaşmadan, istismardan beslenmeyi siyasetinin merkezine yerleştirmesi hem kendileri hem de ülkemiz için kayıptır. Siyasi rekabeti husumete dönüştürmek, kendileri dışındaki herkesi düşmanlaştırmak, her eleştiriyi zorbalıkla bastırmaya çalışmak Türkiye'ye ve demokrasimize yapılabilecek en büyük kötülüktür. Türkiye'nin ihtiyacı olan yapıcı ve sorumlu bir siyaset dilidir. Muhalefetin istikamet sorununu bir an önce çözmesini ümit ediyoruz. Böyle bir dönemde küçük sorunların, küçük hesapların peşinde koşanlar tarihe hesap veremezler. Biz kartların yeniden kırıldığı küresel siyaset ve ekopolitikte Türkiye'yi en güçlü biçimde konumlandırmanın derdindeyiz. Terör sorununu tamamen çözmüş, iç cephesini tahkim etmiş, bagajlarından ve safralarından kurtulmuş bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi de mümkün olan en geniş katılımla vermek istiyoruz
Leman Dergisinin karikatürü
Leman dergisinin yayımladığı karikatürü “alçakça bir provokasyon” olarak tanımlayan Erdoğan, “Bu nefret suçuyla ilgili yargı süreci başlatıldı, takipçisi olacağız.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan şunları kaydetti:
Kimi edep ve adap bilmez ahlaksızların Resulü Ekrem Efendimize yaptığı hürmetsizlik asla kabul edilemez. Mizah kisvesiyle yapılan açık bir kışkırtmadır. Alçakça bir provokasyondur. Bu nefret suçuyla ilgili emniyetimiz ve yargımız hemen harekete geçmiş, bahse konu dergi toplatılmış, gerekli süreçler başlatılmıştır. Resulullah Efendimize ve diğer peygamberlerimize küstahlık edenler bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir. Biz bunun takipçisi olacağız.